BEN ONU SEVMEYE MUHTAÇIM
DE MEKLE NE DEMEK İSTEDİNİZ?
insanlar muhtaç olarak yaşarlar. Anneye babaya
muhtaçlık İnsanlar dünyaya geldikten itibaren bir çok şeye
yemeye içmeye muhtaçlık alınan havaya
muhtaçlık zaman içinde sevgiye muhtaç oluruz.
İnsan nefes almadan yaşaması mümkün değil bütün bu şeylerin toplamı insanın olgunlaşıp Allah’a layık kul olmasına aracılık eder.
Güzeli, çirkini, iyiyi, kötüyü, hayır eder. Bir akıl gerçekte her şeyin sahibi olan Allah’ı kendi içinde tekrar keşfeder.
Aslında ne kadar aciz ne kadar hiç olduğunu ve ne kadar rabbime muhtaç olduğunu bu hiçlik içinde sadece rabbini yani Alla hu (c.c)’ huyu sevmeye ona her şeyiyle ne kadar muhtaç olduğunu anlar.
Aslında var olmanın gerçek sebebi olan Allah’ı bilmenin ve ona kul olmanın şerefini yaşar.
O hiç bir gerçek manada sadece ve sadece rabbine anmakla kocaman bir her şey olduğunda onlar bu rabbinin isminde cemalinde kaybolmaz.
Rabbime ruhen kavuşmanın varlığını tadar. Artık o kul rabbini bilmenin bir adım ötesine gitip artık rabbinin yanında yaratanı biliyordur.
İşte bu böyle bir muhtaçlıktır ki görüyorsa gözü duyuyorsa kulağı yürüyorsa ayağı tutuyorsa eli ve göğsünün içindeki yüreği olur.
Artık o kul için rabbinin emirleri olmazsa olamayacağı şeydir.
Nefes almadan yaşamak nasıl mümkün değilse o kulun rabbiyle konuşmadan görüşmeden hissetmeden yaşaması mümkün değildir.
Çünkü o kadar gerçeklidir ki baktığı her şeyde rabbini görmeye başlar onun dostluğu o kadar değerlidir ki onu kaybetmekten canını kaybetmeyi tercih eder.
İşte onu sevmek onu kaybetmemek her an onunla olduğunu bilerek yaşamak hatta ölümden sonrası için dahi onunla olabilmek için peygamberler aracılıyla kuranı kerim aracılıyla yolladığı emir ve yasaklara harfiyen uymak için o kul için vazgeçilmezdir.
O kul için gri yoktur. Beyaz beyazdır. Siyah siyahtır. Bu gerçek manada her şeyi sahibi olana duyulan büyük muhtaçlıktan ve gerçek manada kimin sevilmesi gerektiğinin gerçek işaretidir.
O yüzden ben onu sevmeye muhtacım ama bana verdiklerinden ötürü değil ben elleri ayakları tutmayan felçli bir hastayım.
Bu onunla olmaktan daha tatlı daha güzel daha huzurlu daha muhat metli daha sıcak bir kucak yoktur.
Ben ona yemekle için görmek için yürümek için nefes almak için ama en çokta içime baktığım zaman kalbimin ritimle dahi olsa Allah (c.c) değişine muhtacım.
Yürümek, kaçmak, uçmak ve ellerimin açılıp kanatlanmasına değil gönlümde daima olup aklımla, gönlümle ve dilimle ona sarılmaya muhtacım yarabbim seni
Seviyorum Allah’ ım biliyorsun ki seni çok seviyorum Allah’ım bu o kadar değerli his ki bunu bana nasip ettiğin için sayısız kereler şükürler olsun.
Karanlık bir kuyudan feraha çıkmış güneşi gören kocaman bir bahçeye çıkmak gibi sana yalvarıyorum yarabbim sana her şeyimle muhtacım bir kul olarak başta Peygamber efendimiz ashabı ehli beydi Esat efendi, Sami efendi, Musa efendi ve Osman Nuri topbaş efendi olmak üzere bu mübarek zatların hatırına bütün kullarına bu sevgide ikram et yarabbim çünkü sevgi ile pişen aş’ı zehir olsa şifaya döner.
Sen şifaların şifasısın ümmeti Müslüman’ nı sana emanet ediyorum. Kendimi aşarak razı olmadığın bir sözüm olduysa merhametlilerin en merhametlisi olan yarabbim sen beni bağışla günahlarımı bağışla hiçbir kuluna zarar vermeden bizden razı olduğun zamanda bu canı sen al yarabbim seni seviyorum Allah’ ım amin. El fatiha